Ekim ayı dış ticaret dataları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yüksek kur-düşük faiz” söylemi ile 13 ay evvel geçilen, ihracatta rekor büyüme ve cari fazla vermeyi hedefleyen yeni iktisat modelindeki maksatlara şimdi ulaşamadığını gösteriyor.
Ekim ayında dış ticaret açığı bir evvelki yılın birebir ayına nazaran yüzde 421,7 artarak 1 milyar 509 milyon dolardan, 7 milyar 874 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ekim ayında yüzde 93,2 seviyesinde iken 2022 Ekim ayında yüzde 73’e geriledi.
Yılın ilk on ayında, Ocak-Ekim döneminde ise dış ticaret açığı yüzde 168,3 artarak 33 milyar 933 milyon dolardan, 91 milyar 49 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Ekim döneminde yüzde 84,3 iken, 2022 yılının aynı döneminde yüzde 69,7’ye geriledi. TÜİK dataları yılın birinci on ayında 2011 yılından bu yana en yüksek dış ticaret açığı sayısına ulaşıldığını gösteriyor.
Yeni iktisat modeli hedefleri
Türkiye geçen yıl açıkladığı ve Eylül ayında 1 yılını dolduran yeni iktisat modeli kapsamında rekor ihracat ve düşük faizle artan döviz kuru ve yükselen enflasyona karşın cari fazla vermeyi hedefliyor. Lakin yükselen global güç fiyatları nedeniyle bu maksada ulaşmak giderek zorlaşıyor.
Bu süreçte bütün dünyada faizler artarken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz indirimlerine başladı ve Eylül 2021’den bu yana politika faizini yüzde 19’dan yüzde 9’a indirirken enflasyon yüzde 85,51’e tırmandı.
TCMB datalarına nazaran Ekim 2021’de dolar kuru ortalaması 9 lira iken Ekim 2022’de ise 18,57 lira oldu. Eylül ayı prestijiyle on iki aylık cari süreçler açığı 39,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni iktisat modeli ile “Düşük faizle, üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz” taahhüdünde bulunmuştu, lakin son 1 yılda dış ticaret açığı rekora koşuyor.
Bunda güç fiyatlarında yaşanan artışın yanı sıra global olarak merkez bankalarının faiz artışıyla birlikte nakdî sıkılaştırma sürecine girmesi ve Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa bölgesi ekonomilerinde meydana gelen talep daralması da etkili oluyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve DEVA Partisi Kurucular Kurulu üyesi Prof. İhsan Günaydın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, dış ticaret açığının yeni bir rekora ulaştığını ve “Avrupa Birliği’ndeki daralma, gerçek kur avantajının azalması ve emtia fiyatlarının artmaya devam etmesi nedeniyle” artmaya devam edeceğini söyledi.
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) baş ekonomisti Robin Brooks da birkaç gün evvel yaptığı paylaşımda “Türkiye’nin döviz rezervleri kan kaybediyor çünkü bir “akış” sorunu var: Çok büyük bir ticaret açığı. Bu “akış” sorununu çözmenin tek yolu faiz oranlarını düşürmek yerine yükseltmektir” sözlerini kullanmıştı. Brooks “Başkalarından döviz rezervi ödünç almak işe yaramayacaktır, çünkü bu döviz rezervleri hızla tükenecektir” demişti.
Rusya ithalatta Çin’den bayrağı devraldı
Türkiye’ye ithalatta Rusya Federasyonu birinci sırayı Çin’den devraldı. Ekim ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 989 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 850 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 384 milyon dolar ile İsviçre, 1 milyar 963 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 215 milyon dolar ile ABD izledi.
İhracatta ise birinci sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 688 milyon dolar olurken bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 418 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 308 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 146 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 1 milyar 107 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti.
DW/ SSB, BK
